Sandoz’un Çarşamba günü borsaya girişi beklenenden daha soğuk bir tepkiyle karşılaştı. Yakın zamanda İsviçreli sağlık devi Novartis’ten yollarını ayıran biyobenzer ve jenerik ilaç üreticisi, 10,3 milyar İsviçre frangı (11,2 milyar dolar) değerlemeyle işlem görmeye başladı. Bu değerleme pek çok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı, özellikle de analistlerin 11 milyar dolardan 26 milyar dolara kadar değişen rakamlar öngördüğü göz önüne alındığında.
Piyasa öncesi tahminler yüksek beklentiler oluşturmuştu. Örneğin Deutsche Bank , Sandoz’un servetinin 11-13 milyar dolar arasında olduğunu tahmin ediyordu. Berenberg Bank daha da iyimser bir tahmin yaparak 17-26 milyar dolar arasında sabitlerken, Jefferies özsermaye değerinin 12,3-16,2 milyar dolar arasında değişmesini bekliyordu. İlginç bir şekilde, bu ılık başlangıca rağmen Sandoz, 2019’dan bu yana İsviçre borsasına en önemli yeni gelen kişi olarak taçlandırıldı. Bu unvan daha önce Novartis’in bir başka kolu olan ve ilk çıkışında 28 milyar franka yakın bir değerleme elde eden Alcon’a aitti.
Eylül ayı, yatırımcıların yeni listelere akın ettiğini gördü ve bu, 2022’nin başlangıcından bu yana ABD ve Avrupa’da halka açılmalar için en aktif aylardan biri oldu. Dikkate değer listeler arasında Frankfurt borsasındaki Schott Pharma ve ThyssenKrupp gibi diğer önemli Avrupa şirketleri yer alıyor. Nucera ve Hidrolectrica kendi ülkelerinde. Ancak son zamanlarda borsadaki genel hava zayıfladı. Piyasa dinamikleri, tahvil getirileri yükseldikçe hisse senedi değerlerinin düşme eğilimi gösterdiğini ve yüksek faiz oranlarının devam edebileceği bir döneme işaret ettiğini gösteriyor.
İlk gününde Sandoz’un hisseleri 24 franktan açıldı. Amerikan depo makbuzları olarak da işlem görmeye başlayan bu hisseler düşüşe geçerek öğle saatlerinde 23,18 franka yerleşti. Bölünme kapsamında Novartis yatırımcılarına, sahip oldukları her beş Novartis hissesi karşılığında tek bir Sandoz hissesi verildi. Bu işlemin yarattığı dalgalanma etkisi Novartis hisselerinin %2,7 oranında değer kazanmasına neden oldu.
Novartis’in CEO’su Vas Narasimhan Sandoz’un önümüzdeki yolculuğuna ilişkin iyimserliğini dile getirerek Sandoz’un jenerik ve biyobenzerler alanındaki sağlam dayanağını vurguladı. Markanın, özellikle biyobenzerler (patentleri sona ermiş olan karmaşık biyoteknolojik ilaçların daha uygun fiyatlı versiyonları) alanında ileriye odaklı gündemini vurguladı. Sandoz’un CEO’su Richard Saynor da bu duyguyu yineleyerek şirketin beş ek biyolojik ilaç daha piyasaya sürme yönündeki iddialı planlarına işaret etti. Ancak Sandoz bu çabalarında yalnız değil. Amgen, Fresenius, Organon ve Teva gibi ağır sıkletler biyobenzer pazarında şimdiden ilerleme kaydediyor ve bu da hakimiyet yarışını daha da yoğun hale getiriyor.